Açıklama
Bisikletin selesindeki çocuğun sorgulayan gözleri uçağın daracık
penceresinden yansır. Kafasının içini kemiren sorular, sorular:
Bisikletle nereye gidiyorlardı? Sabah alışverişine mi? Okula
bırakacaktı belki de babası. Kapıda bekleyen öğretmenine
günaydın deyip neşeyle top peşinde koşan arkadaşlarının
arasına katılacaktı, ders zili çalana dek. Babasının dağılan beyni,
kan gölüne dönen kaldırım taşları hep rüyalarına girecek, kan ter
içinde çığlık çığlığa mı uyanacaktı? Göz göze gelmişlerdi, nasıl
hatırlayacak, çocuklarına nasıl anlatacaktı? Kadere dönüşen
coğrafyanın kötülüğüne boyun eğip unutacak mı yoksa o da
intikam peşinde koşup duracak mıydı bir ömür? Her sıktığı
kurşunla acısının kat be kat artacağını bilemeden. Daha ne
kadar sıkılacaktı bu kurşunlar? Üzerinden uçup gittiği, giderek
uzaklaştığı bu ada sanki de büyücüler tarafından lanetlenmişti.
Bu topraklar intikam yeminiyle yanıp tutuşan goblinlerin cenneti
olmaya devam mı edecekti, karış karış her köşesini cehenneme
çevirene dek?
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.